Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ve son dönem böbrek yetmezliği tanısı konmuş kişiler, “nakle uygun” olarak değerlendirildiğinde ulusal organ bekleme listesine kaydedilir. Bu listede yaklaşık 25 bin hasta kayıtlıdır.
Yoğun bakımda vefat eden ve organ bağışı için uygun olan bir hastanın organları bağışlandığında Sağlık Bakanlığınca yürütülen Ulusal ve Bölgesel Koordinasyon Birimlerinin yönetiminde bağışlanan organların dağıtımı yapılır. Organ dağıtımı kan grubu ve doku uyumu esasına göre yapılır. Sağlık Bakanlığı, listede bekleyen hastalar içerisinden uygun hastaları merkeze bildirir.
Bu hastalar organ nakli merkezlerine çağrılarak değerlendirilir. İlk sırada bildirilen hasta başta olmak kaydıyla en uygun durumdaki hastaya böbrek nakli gerçekleştirilir. Listeye yeni kaydı yapılan bir hastaya ne kadar sürede organ çıkabileceğine dair söylenebilecek net bir süre yoktur.
Yıllardır listede beklemekte olup bu şansı yakalayamayan hastalar olduğu gibi, kaydolduktan 1 ay sonra nakil olan hastalar da vardır. Bu şansın hayata geçmesinde, organ bağış oranlarının, kan ve doku uyumunun, listede bekleme süresinin önemli etkisi vardır.
“Organ Bağış Kartı” Vasiyettir
En önemli etken toplumun organ bağış bilincidir. Bu nedenle tüm hastaların ve hasta yakınlarının bu konuda birer elçi gibi davranarak yakın çevrelerine organ bağışının ne kadar hayati olduğunu aktarmaları son derece önem ve değerlidir. Daha da önemlisi tüm organ yetmezliği hastaları ve yakınlarının birer organ bağışçısı olmalarıdır.
Zira bağışlanacak organlarla tedavi olma umudu olan hastaların ve onların yakınlarının organ bağışı yapmamasının açıklaması olamaz. Bilinmesi gereken önemli bir nokta, organ bağış kartı çıkarılmasının aslında sadece bir vasiyet olduğudur. Çünkü, bir kişi tüm müdahalelere rağmen yoğun bakımda hayatını kaybettiği takdirde, üzerinden organ bağışı kartı çıksa bile ailesinin onayı olmadan organ bağışı gerçekleşmemektedir.
Nakil Bekleyen Hasta Çok, Bağışçı Az
Yoğun bakımlar dışında, evde veya sokakta gerçekleşen ölümlerde organ bağışı söz konusu değildir. Genel bir fikir vermesi açısından ülkemizde bekleme listesinde bulunan 25 bin hasta için senede yaklaşık 500 vefaten bağış gerçekleşmektedir.
Bekleyen hasta sayısının çokluğuna rağmen görece az sayıda gerçekleşen bağış nedeniyle de pek çok hastanın tedavisi yapılamamaktadır.