Bodrum Obezite Tedavisi
Metabolik Cerrahi Nedir? Şişmanlık Cerrahisinden Ne Farkı Var?
Metabolik cerrahi, şişmanlık cerrahisinden sonra isimlendirilmiştir. Bazı şişman bireyler çok yüksek kilolarda olmamasına rağmen karaciğer yağlanması, şeker hastalığı, yüksek tansiyona sahip olabilmekte ve buna ‘’metabolik sendrom’’ denmektedir.
Metabolik cerrahi ayrı teknikler ve ameliyatlar içermez. Metabolik cerrahinin temel amacı kilo verimi değildir, kilo verimiyle birlikte metabolik hastalıkların iyileşmesini veya tamamen ortadan kalkmasını sağlar. Üstelik bu etkiler henüz yüksek kilo verimi olmadan gerçekleşir.
Çünkü bu ameliyatlar vücutta hormonal değişimlere neden olur. Metabolik cerrahi başlıca gastrik bypass ve tüp mide ameliyatlarından oluşur. Hastanın biyokimyasal değerleri ve geçmişine göre hastaya en uygun tedaviye karar verilmelidir.
En Sık Hangi Mide Küçültme Ameliyatı Yapılıyor?
Günümüzde etkinliği kanıtlanmış, risk oranları düşük olan, en sık uygulanan mide küçültme ameliyatı “tüp mide ameliyatı”dır. 15 yıllık geçmişi olan tüp mide ameliyatının tıptaki adı “sleeve gastrektomi”dir.
Mide küçültme ameliyatının günümüzde uygulanan diğer çeşidi ise ‘gastrik bypass” ameliyatıdır. Ancak gastrik bypass sadece özel durumlarda tercih ediliyor; Tip 2 şeker hastalığının ön planda olduğu ve insülin kullanımının eski olduğu olgularda ve özellikle VKİ’si çok yüksek kişilerde gastrik bypass yöntemi ilk ameliyat tercihi olabiliyor.
Bunun yanı sıra tüp mide ameliyatı olup tekrar kilo alan hastalarda 2. ameliyat yöntemi olarak gastrik bypass yöntemi uygulanabiliyor.
Obezite Cerrahisi Hangi Durumlarda Uygulanır?
Obezite ameliyatları estetik amaçla yani kişinin daha zayıf görünmesi için yapılmıyor.
Mide küçültme ameliyatına aday olabilmek için kişinin “morbid obez” tanımına uyması gerekiyor.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından standartları belirlenen Vücut Kitle İndeksi (VKİ) – Body Mass Index (BMI) hesaplamasında kilonuzun, boy değerinizin karesine bölünmesiyle (kg/m²) obezitenin derecesi belirleniyor.
Mide küçültme ameliyatı için kaç kiloda olduğunuz değil, boy ve kilo değerinize bağlı olarak hesaplanan VKİ değeriniz önem taşıyor.
VKİ Hesaplamasına Göre Obezite Ameliyatına Aday Olabilecek Kişiler Şunlar:
Beden kitle indeksi 40 kg/m²’nin üzerinde (morbid obez yani ileri derecede obez) olanlar.
VKİ’si 35-40 arası olup aşırı şişmanlığa bağlı tip 2 şeker hastalığı, hipertansiyon, uyku apnesi gibi sorunları olanlar da morbid obez olarak kabul ediliyor ve mide küçültme ameliyatı olmaları gerekebiliyor.
Ayrıca obeziteye bağlı “yeni” tip 2 şeker ve metabolizma bozukluğu olan ve VKİ’si 30 – 35 arasındaki hastalara da obezite doktorunun kararı ile ameliyat yapılabiliyor.
Obezite cerrahisine aday olmak için hastaların diyet tedavisi ile en az 2 kez ve en az 6 ay süre ile kilo vermek için uğraşmış ama başaramamış olması gerekli. Çünkü morbid obezlerin yüzde 2 oranında da olsa diyet ve egzersizle kalıcı kilo verme olasılığı var. Bahsedilen şeklide yapılan diyetler başarısız olan morbid obez hastalar için en etkili tedavi seçeneği obezite ameliyatı olarak kabul ediliyor.
Ancak morbid obezitede diyet, egzersiz ve psikolojik desteğe karşın giderilmesi zor bir şişmanlık olması nedeniyle, hastaların yüzde 98’inde diyet uzun dönemde işe yaramayabiliyor.
Obezite Ameliyatları İçin Yaş Sınırı Var mı?
Mide küçültme ameliyatı olmak için hastanın ergenlik çağını tamamlamış olması gerekiyor. Obezite ameliyatları 14 – 15 yaşından sonra yapılabiliyor. Günümüzde üst yaş sınırı da yükselmiş durumda; ameliyata engel hiçbir kalp, akciğer hastalığı yoksa bu girişimler 70 yaşında da yapılabiliyor.
Obezite Ameliyatının Riskleri Nedir?
Morbid obezler, yalnızca aşırı obezite nedeniyle mide ameliyatının riskinden çok daha fazla risk altındalar. Bu kişiler tedavi edilmezlerse yaşıtlarına göre 10 -15 yıl erken ölüyor. Çünkü morbid obezitenin bizzat kendisi ölümcül bir hastalık.
Obezite ameliyatlarında ölümcül risk binde bir civarı. Morbid obez hastaların obezite nedeniyle karşılaştığı sağlık riskleri göz önüne alındığında, mide küçültme ameliyatı riski tıbbi olarak kabul edilebilir bir oran olarak görülüyor.
Obezite Cerrahisi Tehlikeli Midir?
Ülkemizde şişmanlık cerrahisi ile oluşmuş yanlış algımalar vardır. Obezite cerrahisinde çoklukla bilinen kelepçe ameliyatları günümüzde yeterli başarıyı göstermemesi nedeni ile yerini tüp mide ve değişik Bypass tekniklerine bırakmıştır.
Bu ameliyatlar tecrübeli merkezlerde sanıldığı kadar tehlike oluşturmadan yapılmaktadır. Örnek vermek gerekirse bir kalp bypass ameliyatında sonra ilk 7 gün içerisinde 100 hastadan ikisi ölmekte iken, mide bypass ameliyatı sonrası ölüm oranı sadece binde biridir.
Diz protezi uzun dönemde şişmanlarda sıklıkla ihtiyaç duyulan bir ameliyattır ve riski şişmanlık ameliyatı kadardır. Bütün cerrahilerde olduğu gibi tecrübe ameliyatın güvenirliğinde en önemli etkendir.
Tecrübeli ellerde bu ameliyatlar safra kesesi ameliyatı kadar komplikasyonlara neden olurken, yeni başlayan yeterince tecrübe oluşmayan ellerde maalesef basında yer alan kötü örneklere rastlanılmaktadır.
Serimde hiç ölüm ve ciddi komplikasyon nedeni ile kalıcı sorun yaşayan hasta olmamasına rağmen özellikle tüp mide ameliyatının kolay yapılabileceği düşüncesiyle yeterince tecrübe ve donanım olmadan bu cerrahinin yapılabilir olması kaçak ve ölüm olaylarının ülkemizde fazlaca duyulur hale gelmesine neden olmuştur.
Bu durum, obezite cerrahisine gerçekten ihtiyacı olan hastaların gereksiz yere bu cerrahiden uzak durmalarına neden olmaktadır. Obezite cerrahisi yaşam süresini 10 yıl uzatan, bir çok yandaş hastalığı ortadan kaldıran bir girişim olduğu hiç bir zaman unutulmamalıdır.